100
Please setup your menu
Tasarım – 1. Sayıda
@tattoomagazink
This error message is only visible to WordPress admins

Error: No posts found.

Make sure this account has posts available on instagram.com.

Haziran 25, 2018

SERCAN İPEKÇİOĞLU (EZHEL) – ‘‘Ankara; Gri şehir benim için, beni yaratan şey.”

Hoşgeldin Sercan. Okuyucularımız için Ezhel kimdir, kendinden biraz bahseder misin?

SERCAN İPEKÇİOĞLU (EZHEL)

Ankara; Gri şehir benim için, beni yaratan şey.

 

Hoşgeldin Sercan. Okuyucularımız için Ezhel kimdir, kendinden biraz bahseder misin?

Hoşbulduk, ben Sercan İpekçioğlu. 1991 yılında Ankara’da doğdum. Müzikle uğraşıyorum, buyum yani bu kadar

Müzik serüveni senin için nasıl başladı?

Çocukluğumdan beri müzikle iç içeydim, çünkü ailemde de müzisyenler vardı. Dedem, annem, dayım, anneannem bile müzikle uğraşıyordu. Ama bana yansıması farklı oldu. Çocukken ailem keman öğrenmemi ya da işte bir şeyler yapmamı istedi. O zamanlardan başladım aslında, daha sonra Hip Hop ve Rap müziğiyle tanıştım ve 13 yaşımda farklı müziklerle de ilgilenerek bu serüvene adım attım.

Sercan hepimiz biliyoruz ki Ankara aşığı bir adamsın, gri şehrin müziğine katkıları oldu mu?

Yani aslında şöyle söyleyebilirim; beni ben yapan şey Ankara olmuş olabilir. Çünkü kendimi bu şehrin bana kattığı şeyler üzerine kurdum. Ankara beni ve sözlerimi her zaman etkiliyor. Gri şehir benim için, beni yaratan şey.

Sence sokak sanatlarına ülkemizde gerektiği kadar sahip çıkılıyor mu?

Şöyle aslında; ülkeyi biraz gezdiğinde, mesela graffitiyi örnek verebilirim. Ankara mesela, diğer şehirlere göre graffiti daha az. Gezdiğim şehirlerde her yerde görüyorum ama burası biraz -herhalde başkent olduğu için- bir şey yaptığında boyanıyor ve farkettiğim şu, sadece inşaatların dışındaki tahta çitler boyanıyor, çünkü en kalıcı şey o. Ama mesela herhangi bir duvarı boyasan hemen üstü griyle kaplanmak zorundaymış gibi bir şey oluyor. Yine de bunun dışında da (Ankara için örnek verdim ama) arada gibi bir yerde. Ne tam böyle olması gerektiği kadar sokak sanatlarının Türkiye’de hak ettiği yer, ne de çok kötü yani bizde de çok iyi şeyler var ve sürekli çıkıyor, gördükçe çok hoşuma gidiyor. Biraz arada bir yerde diyebilirim yani, bence sokak sanatlarının hakettiği yer.

Yaptığın müzik Hip Hop dışında hangi tarzları barındırıyor?

Aslında çok fazla şeyi barındırıyor. Çünkü görülen bütün müzik çeşitleri Hip Hop’a kadar çok büyük bir çerçeveden gelmekte. Aslında evrimsel. Bunu şöyle diyebiliriz; Afrikalıların Amerika’ya göçünden beri normal bildiğimiz Avrupa klasik müziği ve aslında Afrika müziğinin birleşmesinden oluşmuş bir şey şuan dinlediğimiz bütün popüler müzik dediğimiz şeyler aslında. O an orada çok büyük bir karma oluşmuş ve jaz çıkmış, soul çıkmış, rap çıkmış, hip hop çıkmış. O yüzden aslında bunların hepsini barındırıyor diyebilirim. Yeri geldiğinde Afrika, yeri geldiğinde Anadolu, yeri geldiğinde Pink Floyd, yeri geldiğinde Müslüm Gürses yani beslendiğim şey bu. Dünyadaki herhangi bir müzik aslında. Çünkü bence insanoğlunun dünyaya kattığı her şey savunulması gereken veya dışa vurulması gereken bir şey o yüzden benim kendi müziğime kattığım her şey dünyadaki bütün müzik üzerinden yürüyor diyebilirim. Ben böyle görmeye çalışıyorum.

Parçalarında sokakların kokusunu fazlaca alabiliyoruz. Sokaklarda seni ve müziğini etkileyen hikayeler oldu mu, paylaşabilir misin?

Çok fazla oldu. Yani nasıl diyebilirim bir sabah uyanırsın 1 lira yok, bir şey yemek istiyorsun ama yok kendi evindesin, gençsin, tek başına yaşıyorsun, ailenden destek alamıyorsun. O hikaye olabilir. Normal hiçbir şey yapmadan yoldan yürüyorum bir şey oluyor, birisi sataşıyor, kavga çıkıyor, bir tane yumruk yiyorsun, noluyor lan derken sen saldırıyorsun. Bu olabilir. Yaşama dair hani, zaten anlattığım rap ile yaşadıklarım arasında hiçbir fark göremiyorum. Bir şey yaşadıkça rap yapabiliyorum. Çok düz bir hayatım olursa sanırım rap bile yapamazdım yani o yüzden yaşadıklarım doğrudan yansıyor diyebilirim.

 

ezhel06

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir