BİLLUR ERGUN

‘‘Dövme modellerinin vücutları canlı tablo.’’

Billur Ergun’u biraz tanıyabilir miyiz?

Dövme modeliyim ve dövme eğitimi alıyorum. Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde devam ediyorum. Küçüklüğümü hatırlıyorum da o zamanlarda bile kollarıma bir şeyler karalayıp gezerdim. Dövmelere ve uzaya karşı ilgim var. Bu sebeple birçok dövmem uzay temalı.

Dünyada dövme sanatına verilen değer sizce nedir?

Dünyada dövme sanatına verilen değer her geçen gün artıyor. İnsanlar dövmeyi daha yakından tanımaya başladı. Vücutta kalıcı hatıralar bırakmak dövmeyle mümkün olduğu için önyargılar bir tık kırılmış oluyor. Ama ülkemizin bu konuda daha kat etmesi gereken çok yolu var. Halkımızın dövmeli insanları birer canavar olarak görmekten vazgeçeceği zamanı bekliyorum. Bizler canavar değiliz. Gelişmiş ülkelerde böyle bir sorun yok. Oralarda dövmeli insanların polis olamama gibi bir sorunu da yok, ya da devlet dairelerinde bunlar problem teşkil etmiyor. Dediğim gibi biz ülke olarak bu konuda geriyiz.

İlk dövmenizi ne zaman yaptırdınız ve o zamanlar bu kadar dövmeniz olacağını düşünüyor muydunuz?

İlk dövmemi yaptıralı uzun zaman oldu ve asla bu kadar çoğalacağı aklıma gelmezdi. Dövmeye karşı bir tutku geliştikten sonra boş kalan yerler sizi rahatsız etmeye başlıyor, böylece bir baktım her yerim dövme olmuş .

Siz dövme dediğimizde aklınıza neler geliyor?

Dövme ismini duyduğumda aklıma o cızzzzz dövme makinesi sesi geliyor, bu sesi ne zaman duysam heyecanlanırım.Yeni bir dövme, yeni bir deri satın almak gibi…

Tanıdığınız dövme sanatçıları var mı?

Tanıdığım dövmeciler var, Salih Erbalta oldschool tarzını iyi yapan isimler arasında. Adı çok duyulmamış olmasının yanı sıra benim güvenle vücudumu teslim ettiğim Günay Yılmaz (Baro Tattoo) ve yaptığı işlere, ailesine bayıldığım Berat Bumin. Ayrıca yakın arkadaşım olan Mustafa Cor.

Sence Türkiye’de dövmeye bakış açısı nasıl?

Dövmelerimden dolayı olumlu ya da olumsuz tepkiler alıyorum ne yazık ki. Türkiye’de dövme sanatı yeni yeni sanat olarak görülmeye başladı. Pis mikrop kapılan bir şey olarak görülüyordu. Eski kötü mürekkepler, kötü iğneler artık geride kaldı. Bu iş profesyonel bir sanat olarak Türkiye’de de yer buldu. Olumsuz eleştiriler şöyle oluyor; genelde bu dövmeler ne böyle, ne yapmışsın sen kendine, evde kalacaksın vs. gülüyorum yani doğal olarak. Beğenen seven insanlar da vücudumda harika bir sanat taşıdığımı, beni bir tuval olarak gördüklerini söylüyorlar. Ben de öyle görüyorum. Biz dövme modellerinin vücutları birer canlı tablo.